Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günün 92. yıl dönümünde, çok kıymetli meslektaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü en kalbi duygularımla kutluyorum.

Yurdumuzun dört bir yanını, tuttuğu eğitim meşalesiyle aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi sevgi, bilgi ve emekle ilmek ilmek işleyerek yarınlara hazırlayan, sadece ufku değil, ufkun ötesini de görebilmelerine rehberlik eden, onları milli ve manevi değerlerle donatan öğretmenlerimizin değeri, elbette ki bir güne sığmaz, sığdırılamaz. Şunu bilmeliyiz ki öğretmene verilen değer, bir güne değil her güne değer.

Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi dönüşünde kaftanına, hocası İbn Kemal'in atının ayağından çamur sıçraması üzerine  "Bu çamur, bizim için bir ziynettir, öldüğüm zaman bu kaftanı sandukamın üzerine sersinler!" demesinde; Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiği zaman kendisine sunulan çiçekleri Akşemseddin'e sunmasında; Atatürk'ün, bir köy okulu ziyaretinde öğretmenin kürsüyü terk etmesine mani olup "Sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir." vecizinde âlime, öğretmene verilen değerin her şeyin üstünde olduğunu görürüz.

Öğretmenlik, meslek olmanın ötesinde bir gönül işidir. Öğretmen özüyle, sözüyle, davranışıyla, yaşam şekliyle insanlığa örnek olandır. Öğretmen, üstlendiği rolünü sadece sınıfta icra etmez; evde, sokakta, yolda her yerde,  bu insanlık rolünü yaşar ve yaşatır. 

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,

Mekânı okulla, sınıfla sınırlandırılamayacak kadar geniş, sorumluluğu çok büyük olan, özveri, fedakârlık, adanmışlık isteyen böyle bir mesleğin mensubu olmak elbette ki kolay değildir. Fakat bilgiye susamış yavrularımızın ruhlarına şekil vermenin, onların alınlarında ilk ışığı görmenin ve memleketimize boy boy fidanlar yetiştirmenin, mutluluğuna ve gururuna paha biçilemez.

İçerisinde bulunduğumuz  Covid-19 pandemisi sürecinde sağlık çalışanları ile birlikte en çok fedakârlıkta bulunan meslek grubu olarak yer aldınız. Gerek maske, gerekse hijyen malzemeleri üretimiyle halkımızın hizmetine koştunuz. Vefa Sosyal Destek gruplarında sahada  hep ön saflarda mücadele verdiniz. Uzaktan eğitim sürecinde iletişim araçlarını etkin bir şekilde kullanarak kimi zaman evinizin bir odasını sınıfa, kimi zaman buzdolabı kapağını yazı tahtasına dönüştürdünüz. Öğrencilerinizin hep yanında oldunuz. Sizlerle ne kadar övünsek azdır.

Kıymetli Meslektaşlarım,

Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin 81 vilayetinde, şehir merkezlerinden en ücra köylerine kadar her karışında, vazifelerini "Çalıkuşu" misali hakkıyla ifa eden siz öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü en içten duygularımla tebrik ediyor, mesleğini onurla ve gururla tamamlamış emekli öğretmenlerimize sağlıklı bir ömür diliyorum. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, görevini ifa ederken şehit olan ve ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Pervin TÖRE

İl Milli Eğitim Müdürü